DEVA Partili Hasan Karal, bazı bölgelerde hava şartları dolayısıyla nisan ayı sonundan itibaren hasat yapıldığını aktardı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) verilerine göre son bir yılda buğday üretim maliyetlerinin yüzde 62 oranında artış gösterdiğini vurgulayan Karal, “Buğday ülkemiz için, tüm insanlık için stratejik bir ürün. Bu nedenle ülkemizde buğday üretiminin sürdürülebilirliği çok önemli. Bunun sağlanmasının yolu da buğday çiftçisinin desteklenmesinden, kalkındırılmasından geçiyor. Geçen yıl buğday alım fiyatı ton başınabin lira destekleme ile 9 bin 250 lira olarak açıklanmıştı. O günden bu yana maliyetler katlandı. TZOB’a göre yüzde 62 oranında artış var. Sadece bu oranı göz önünde bulundursak dahi buğday alım fiyatının 15 lira olması gerekiyor. Ancak buğday hasadının bu yıl hava koşulları dolayısıyla erken başlamasına rağmen henüz hiçbir açıklama yok. Hükümet neyi bekliyor, anlamak mümkün değil.” şeklinde konuştu.
Milletvekili Hasan Karal, buğday alım fiyatı belirlenirken üretim miktarı, maliyetler, iç ve dış piyasadaki fiyatlar, dünyadaki üretim, mali kaynak gibi birçok kriterin göz önünde bulundurulduğunu bildirdi.
Buğday alım fiyatında Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da etkin rol oynadığına dikkat çeken Karal, tasarruf tedbirlerini hatırlatarak şöyle konuştu:
“Bu yıl açıklanan yaş çay alım fiyatı, tarihte ilk kez enflasyonun altında kaldı. Doğu Karadeniz bölgesinde bugüne kadar yaşanmamış bir tepki var. Fındık fiyatı açıklandığında da üreticiler tepki olarak ağaçları kesmişti. Şimdi sırada buğday var. Binlerce çiftçi, üretici diken üstünde fiyat açıklanmasını bekliyor. Buğday hasadı başlayalı yaklaşık 1 ay olmasına rağmen fiyatının açıklanmaması herkesi tedirgin ediyor. Büyük umutlarla bekleyen çiftçi belli ki yine hayal kırıklığına uğrayacak çünkü aynı durum çayda da fındıkta da yaşanmıştı. Umuyoruz ki buğday alım fiyatı belirlenirken de artan maliyetler, yüksek enflasyon oranları, çiftçinin alım gücü dikkate alınır."
Hibya Haber Ajansı
