“Çelik kervan” Asya-Avrupa ticaretinde “altın kanal” inşa ediyor
Doğu ile batı arasındaki ticareti kolaylaştıran Avrasya’da gece gündüz faaliyet gösteren Çin-Avrupa yük trenleri, Asya-Avrupa ticaretinde yeni İpek Yolu üzerindeki “çelik kervanlar” olarak bir “altın kanal” oluşturuyor. 13 yıllık gelişme sürecinin ardından Çin-Avrupa yük treni seferleri, uluslararası taşımacılığı rahat, hızlı, güvenli, istikrarlı ve çevre dostu bir şekilde gerçekleştirmenin yeni yolu haline geldi. Seferler, tedarik zincirlerinde yaşanan sıkıntıların hafifletilmesine de katkıda bulundu.
Özellikle son yıllarda uluslararası ortamda devam eden çalkantılardan Çin ile Avrupa arasındaki ticaret işlemlerinin de etkilenmesiyle Çin-Avrupa yük trenlerine dönük talep güçlendi. Çin Demiryolu Grubu’ndan alınan verilere göre, bu yılın ocak ayından nisan ayına kadar yapılan Çin-Avrupa yük treni seferlerinin sayısı yüzde 10 artışla 6 bin 184’e yükseldi. Seferlerde taşınan yük miktarı da yüzde 11 yükselerek 675 bin TEU’ya çıktı.
Artan talebe yanıt olarak Çin-Avrupa yük trenlerinin taşıma kapasitesi artmaya devam ediyor. Çin’in Xi’an kentinden Almanya’nın Duisburg kentine, Chengdu’dan Polonya’nın Lodz kentine giden Çin-Avrupa yük trenleri, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nin Urumçi kentinden geçerek Hazar Denizi ve Karadeniz boyunca düzenli olarak haftada beş sefer düzenliyor.
Çin dışında 16 konteyner iade noktası oluşturuldu
Farklı ülkelerden müşterilerin ihtiyaçlarının karşılanması için Çin dışında 16 konteyner iade noktası oluşturuldu. Türkiye’de faaliyet gösteren Uluslararası İpek Yolu Ticaret ve Kültür Derneği’nin internet sitesinde yer verilen makalede, Çin-Avrupa yük trenlerinin aşırı hava koşullarından veya jeopolitik gerilimlerden kolayca etkilenmediğinin, uluslararası sanayi ve tedarik zincirlerinin sorunsuz akışını daha iyi sağlayabildiğinin altı çizildi.
Aynı zamanda Çin-Avrupa yük trenleri, güzergah üzerindeki bölgelerin gelişmesi için fırsatlar yaratıyor. Çin-Avrupa yük trenleri, yalnızca iki tarafın ürünlerinin karşılıklı olarak pazarlara daha hızlı ulaşmasını kolaylaştırmıyor, aynı zamanda yeni lojistik, sanayi, ticaret merkezleri ve sanayi parklarının inşa edilmesini de teşvik ediyor.
Çin-Avrupa yük treni seferlerinin açılması, Çin’in iç kesimlerindeki şehirlerin dünyaya açılmasını da ilerletiyor. Denize kıyısı olmayan veya sınırlara uzakta bulunan bazı şehirler, Çin-Avrupa yük treni seferlerinin işleyişiyle beraber dışa açılma seviyelerini yükseltiyor. Örneğin Çin-Avrupa yük trenlerinin batıya geçişi için önemli bir noktaya dönüşen Urumçi, Çin’in batıya açılması için önemli bir ulaşım, ticaret ve lojistik merkezine dönüştü. Bu durum, Xinjiang’ın dış ticaretini de önemli ölçüde destekledi.
Xinjiang’ın toplam ithalat ve ihracat ticaret hacmi 2022 yılında 200 milyar yuanı, 2023’te ise 357,3 milyar yuanı aştı. Bölgenin dış ticaret hacminin 100 milyar yuandan 200 milyar yuana çıkması 15 yıl alırken, 200 milyar yuandan 300 milyar yuana çıkması ise sadece bir yıl sürdü.
Çin-Avrupa yük treni seferleri, yerli işletmelerin farklı ülkelere gitmesi için uygun yollar açmakla kalmıyor, güzergah üzerindeki diğer ülkelerde yaşayanlara somut kazançlar getiriyor. Urumçi’de ağırlıklı olarak PVC ve polyester gibi farklı ürünler imal eden alanında öncü bir firma, geçmişte ürünlerini ağırlıklı olarak yurt içinde, özellikle de doğudaki kıyı bölgelerine satıyordu. Şirket, 2014 yılından bu yana Tacikistan ile bin dönümlük bir alanı kapsayan pamuk ekim ve işleme sanayi parkını inşa etmek için iş birliği yapıyor.
Bölgedeki geri kalmış ekim teknikleri ve modern fabrikaların eksikliği nedeniyle şirket, yerel pamuk üretimini başına 100 kilogramdan 400 kilograma çıkarmak için ileri ekim ve işleme teknolojileri ihraç ediyor.
Hibya Haber Ajansı