Bakan Özhaseki’nin konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Tüketim çılgınlığı, dünyamızın daha doğrusu ortak evimizin bütün değerlerini ve dengesini bozuyor. Değerler bozulunca, bu dengeler karışınca da hayliyle birçok felaket ardı arkasına geliyor. İşte dünyamız böylesine çok boyutlu çevre tehditleriyle karşı karşıya.
Bugün maalesef en çok konuşan, güçlü gözüken ve medeni olduğunu da iddia eden ülkeler dünyayı kirletmeye devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Rusya, Çin gibi ülkeler bu kirlilikte en büyük sahip olan ülkeler. Bizim ülkemizin ciddi bir sorumluluğu olmamasına rağmen biz nihayetinde çevrenin bir emanet olduğu düşüncesiyle hem kirletmemeye gayret ediyoruz hem de bir taraftan kalkınmamızı sağlamaya çalışıyoruz.
Ana stratejimiz, hedefimiz kalkınmamızı sağlayacağız ama hiçbir şekilde çevreyi de kirletmeyeceğiz.
En önemli uluslararası anlaşmalara imza attık. Özellikle ülke olarak Paris İklim Anlaşması’na taraf olduk ve 2053 Net Sıfır Emisyon hedefimizi belirledik. 2030 yılı Ulusal Katkı Beyanımızda artıştan yüzde 41 olarak sera gazı salınımımızı geri çekeceğimizde dair Birleşmiş Milletler’e taahhütte bulunduk.
Yeşil Dönüşüm için iklim kanunumuzu hazırladık, şu anda son revizelerini yapıyoruz. Önümüzdeki Meclisin çalışma günlerinde inşallah Meclise indirip oradaki değerli parlamenterlerimizin görüşlerine açmış olacağız.
Atıksu arıtma tesisleri, 2002 yılı başında tüm Türkiye’de sadece 145’ken, bugün bu sayı tam bin 213’e çıktı. Belediye nüfusunun da yüzde 90’ından fazlasını şu anda dışarıya vermiş oldukları kirlilikleri atıksu arıtma tesisleri ile temizleyerek dışarıya vermeye devam ediyoruz.
2002 yılında sadece 8 olan hava kalitesi ölçüm istasyonu sayısı şu anda 380’e çıktı. Şehirlerimizin tertemiz bir havası var.”
Hibya Haber Ajansı
